Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

diyerek açıkladı. İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. Golden League ile başlayarak söyleyeyim. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Orası bir dönüm noktası olmuştu. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. Yapabilecek güçteyiz. Kupayı almak bizim için önemliydi. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. Bu da çok zordur. . Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık.

Burutay Subaşı: "İtalya'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kaldım"

Finale çıktığımızda da Challenger Cup'a katılabiliyorduk ama kupayı almak bizim için çok daha önemliydi. Kendi takımlarında ilk 6'da oynayan oyuncuların hepsi 2-3 gün dinlenerek milli takım sezonuna geldiler. Dediğim gibi hepimiz Milletler Ligi'nde başarılı olmak istiyoruz. Şu anda onun altını doldurarak gidiyoruz. Kaziyski yanlış hatırlamıyorsam ondan 1-2 sene sonra İtalya'ya döndü. Sonuç olarak erkekler de oralara gidebileceğinin başlangıcını zaten 2-3 sene önce atmıştı. İtalya'dan idare etmem mümkün değildi. Filenin Efeleri bu yıl tarihte ilk kez Milletler Ligi'nde mücadele edecek. "AXA Sigorta Efeler Ligi'nden Arkas Spor oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamalarında kariyeri ve Filenin Efeler, Filenin Sultanları ve İtalya'dan bahsetti. Arkas Spor'un tecrübeli oyuncusu Burutay Subaşı yeni açıklamaları ile dikkat çekti. Çünkü bu bize bir özgüven kazandıracaktı ki öyle de oldu. Ondan dolayı böyle bir karar aldık. O gittikten 3 sene sonra Verona'ya transfer olmuştu. Kariyerindeki dönüm noktası maçlar sorulan Burutay Subaşı, kariyerini şekillendiren maçın Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda forma giydiği dönem olduğunu şu sözlerle belirtti: Kariyerimde birçok dönüm maçı oldu. Efe Bayram'ın sakatlığı geçti, tekrar süre buldu. Sonuçta sezonun bitişinden hemen sonra başlayan bir milli takım vardı. Pişman değilim ama o dönem şartlar farklı olsa tabii ki giderdim. Yapabilecek güçteyiz. Sadece o turnuva ile başladı ve Arkas'ta da 4 numara oynayarak kariyerim gelişti. İtalyan ekibi Verona'dan gelen teklifi reddettiği için pişman olmadığını belirten Burutay Subaşı, İtalya teklifini neden reddettiğini ise Ailevi konular, psikoloji o dönem çok iyi değildi. İnsanlar da yaptığımız bu pastadan birer dilim alıp karşıya geçip izleyecek ve ona göre değerlendirecekler. Milletler Ligi dediğimiz yer gerçekten milli takım olarak da dünyanın şu anda zirve seviyesi. İlk Halkbank'a transfer olduğum dönemlerde Matey Kaziyski ile oynamıştık. Verona'dan bir teklif almıştık ama ben o teklifi üzülerek reddetmek zorunda kalmıştım. Ben pastayı çok iyi yaptığımızı ve devamının da geleceğini düşünüyorum. Birincisi a milli takıma ilk gittiğim zaman. Benim için voleyboldan önce aile geliyor. Efe Mandıracı'nın bir yılda iki kez aynı yerden ameliyat olduğu çok zor bir sakatlığı vardı. Pastayı yapacağız, insanların önüne koyacağız. Yani ben değil ama ailemin psikolojisi çok iyi değildi. Oraya da hazır bir şekilde gideceğiz. Psikolojik olarak da çok yorgunluk vardı. Tabii ki de bizim için hiçbir zaman yeterli olmayacak. Subaşı, Voleybolun Sesi için yaptığı röportajda Türkiye A Milli Voleybol Takımları, Milletler Ligi ve İtalya'dan aldığı teklifi neden reddettiğinden bahsetti. A milli takımda ilk oynadığım zaman İtalya'yı ilk sette 21-13 gibi bir skordan dönüp 3-0 yenmemiz. Kupayı almak bizim için önemliydi. Golden League ile başlayarak söyleyeyim. Oradaki her takım hemen hemen ya bizimle aynı seviyede ya da bizden yukarıda. Biz bunun bilincindeyiz ve şu anda tüm genç arkadaşlarımız, İtalya'da oynayan Efe, Adis, Halkbank'ta oynayan Mirza olsun, ayrıca Arkas'ta da Efe var o olsun, bu konuda inanılmaz bir istekleri var. Orası bir dönüm noktası olmuştu. Challenger Cup'ta da %100 bir şekilde oynayamadık. Sonuç olarak biz bu işi yaparken birilerinin bizi izlemesini, destekse destek, eleştiriyse eleştiri bunu yapmasını tabii ki de isteriz. Türkiye'de erkek voleyboluna gösterilen ilgiden bahseden Subaşı, kadın ve erkek voleyboluna duyulan ilgiyi şu sözlerle değerlendirdi: Bu başarıyla endeksli. İlk hedefimiz Antalya'daki maçların ilk dördünü kazanmak, bu bize çok özgüven verir. Adis'in gelişimini biliyoruz, görüyoruz. . Kadınlardaki pasta çok büyümüşken erkeklerdeki pasta yapım aşamasında. Milletler Ligi'nin milli takımlar açısından önemini vurgulayan Burutay Subaşı bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu. Kadınlarımız nasıl en yukarıya çıktı ve şu andaki verilen değer, izlenme sayıları salonların dolmaları başarıya tepki olarak oluşuyor. Benim kariyerimin dönüm noktası oldu çünkü ben daha öncesinde pasör çaprazı oynuyordum. Sonuçta kötü bir şey olduğu zaman uçağa ya da otobüse atlayıp bir saatte ailenizin yanında olamıyorsunuz. Ben 2-3 haftalık bir tatil dönemi geçirdim, psikolojik olarak da gayet güzel bir şekilde döndüm milli takıma. O da pozitif bir etki yarattı ve biz Challenger Cup'tan kupayı alarak tarihimizde ilk kez Milletler Ligi'nde oynama hakkı kazandık. Burutay Subaşı yeni açıklamalarında yurt içi veya yurt dışından gelen ama kabul etmediği için pişman olduğu bir teklif olup olmadığı hakkındaki soruya şu ifadelerle cevap verdi: Evet, tabii ki de. Golden League'de kötü oynamamıza rağmen istediğimiz sonuçla döndük. O zaman ilk 4 numaradan oynadığım turnuvaydı o. Ama o çalışmayı bırakmadan voleybola özveriyle döndü. Bu da çok zordur. Milli voleybolcu Burutay Subaşı ise turnuvaya katılma hakkı kazanmaları hakkında şunları söyledi: Açıkçası bu yaz gerçekten güzel bir milli takım sezonu geçirdik. diyerek açıkladı. Orada inanılmaz bir özgüven kazanmıştım ve o zaman daha 19 yaşımdaydım. İstediğimiz Olimpiyatlar'a gidebilmek için ilk 10 takım arasında yer almak.